Alma verme dengesi hayatımızın her alanında çok önemli bir yer tutar. Madde bazında matematiksel olarak baktığımızda bu daha kolay çözümlenebilir bir şeydir. Çünkü matematik burada imdada yetişir. Bir malı belli bir bedel ile alırsınız ve belli bir kazanç koyup satarsınız. Buradaki koyduğunuz kazanç kendinize biçtiğiniz değeri temsil eder aslında. Eğer biçtiğiniz bu değer vicdan terazinizde de dengede ise sorun yoktur.
Peki ilişkilerde alma verme dengesi nasıl olacaktır ? İşte en zor kısma geldik. “Ben o kadar çok şey verdim ki bu ilişkiye artık tükendim” cümlesini çok duyarsınız. Burada idrak etmemiz gereken şey ne kadar çok verdiğimiz midir, karşı tarafın ne kadar çok aldığı mıdır, yoksa verdiklerimizden karşılık bulamayışımızdan beslendiğimiz midir? Yaşam planında Karşı tarafa değer verme ile ilgili sınav programı olan biri; Partnerine sürekli ilgi gösteren, sevgisini ve ilgisini çok yoğun olarak veren ve hatta bunu karşı tarafı bunaltma derecesine getiren bir yapıda olması muhtemeldir. Ama partnerinin bu yoğun ilgi karşısında bunaldığını, özgürlük alanının kısıtlandığını hissetmesini, bu kadar çok ilgi ve alakanın egosunu beslediğini, buradaki oluşan ego ile partnerinin kolay ulaşılabilir ve değersiz olduğuna kara vermesi olgularını fark edemez. Sizin ona verdiğiniz değerin karşılıksız kalması siz de değersizlik duygusunun oluşmasına yola açmıştır. Alma verme dengesinin bozulmasından dolayı. Sistemin Bu dengesizliği oluşturma sebebi de sizin buradaki alma-verme dengesini idrak ederek bu erdemi kazandırma isteğinden dolayıdır. Kime ne kadar değer vereceğinizi öğrenmeniz gerekmektedir.
Gelelim sizin bu kadar çok verici olduğunuz ilişkide partneriniz bunları ne kadar almak istiyor? Eğer daha önce siz bu sınavı veremediyseniz, karşınıza sizin verdiklerinizi sonuna kadar alarak ve karşılığını vermeyerek ömrünüzün sonuna kadar hayatını böyle sürdürmekten mutluluk duyacak birileri ile karşılaşacaksınızdır. Bu konuda farkındalığınız gelişti ve artık bu sınavı vermek istiyorsanız: O zaman karşınıza sadece almaktan mutlu olmayan paylaşmaktan mutluluk duyan, size değer veren, sizin verdiğiniz değere daha fazla karşılık veren biri çıkacaktır.
Çözümü daha zor olan bir versiyon ise; partnerine aşırı ilgi ve sevgi göstererek karşılığını alamayacağını bilip yine bu durumu değiştirmeyenlerdir. Onlar sonuçtan beslenirler. Böyle mutlu olurlar. Çünkü topluma karşı ilişkiyi ayakta tutan taraf olmaktan da beslenirler. Ama maalesef bilinçaltına baktığınızda değersizlik duygusu ortaya çıkar. Bu kendine değer vermeme durumunu çözmeden şifaya ulaşmak mümkün değildir.
Bunlar bizim fark edip düzeltebileceğimiz şeylerdir. Ama evrenin yasalarına baktığımızda orada bir ilahi adalet mekanizmasında alma verme dengesini sürekli korur. Sen alma verme dengesini bozsan bile bu mekanizma sana verip de almadığın değer kadar karşı tarafın karmasını yükler. Buna ne diyeceksiniz?
Nümeroljik olarak şubat veya kasım ayında doğduysanız, alma verme dengesi sınavına tabi olmanız muhtemeldir. Kime ne kadar değer vermeliyim, verdiğimin karşılığını alıyor muyum, değersizlik duygum var mı? Gibi soruları kendinize sorun. Kendi kendinize çözemiyorsanız biz her zaman buradayız.
Sevgiyle kalın
Zeki GÖNDEN
Comments